Yargıtay, büyükannesini şapka ve maske takarak boğan sanığa verilen cezayı onadı.
Yargıtay 6’ncı Ceza Dairesi, evine şapka ve tıbbi maskeyle giren, büyükannesini boğan ve yüzüğünü “nitelikli yağma” suçundan çalan sanığa verilen cezayı uygun buldu.
Müdürlüğün kararına göre, Adana’da yaşayan bir kişi tanınmamak için büyükannesinin evine şapka ve tıbbi maske takarak girdi. Yaşlı kadını boğarak yüzüğü parmağından zorla alan torun, evden diğer altınları getirmesini istediği yaşlı kadının evde başka altın olmadığını söylemesi üzerine çatı arasına kaçtı.
Gürültüyü duyunca eve gelen komşu, yaşlı kadının yüzüğünün çalındığını, hırsızın çatı arasına kaçtığını, bunun üzerine çatı katının kapısını kilitleyerek durumu polise bildirdi.
Eve gelen polis ekipleri, şüpheliyi üzerinde yüzük bulunan şapka ve maske takarak yakaladı. Şüphelinin kadının torunu olduğu ortaya çıktı.
Yargılama aşamasında hakkında dava açılan ve kendisine yapılan hataları kabul etmeyen sanık, yerel mahkeme tarafından “nitelikli yağma” suçundan 8 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 7’nci Ceza Dairesi tarafından temyiz başvurusu reddedilen sanık, bu kez nitelikli yağma suçunun unsurlarının bulunmadığını ileri sürerek karara itiraz etti.
İtirazı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin verdiği cezanın hukuka uygun olduğuna karar vererek mahkumiyeti onadı.
Oda kararında, yağma suçunun Türk Ceza Kanunu’nun 148’inci maddesinde, bu suçun nitelikli hallerinin ise Türk Ceza Kanunu’nun 149’uncu maddesinde tanımlandığı, hırsızlık suçunun ise Türk Ceza Kanunu’nun 149’uncu maddesinde tanımlandığı belirtildi. tehdit ve cebir kullanmak yağma suçu kapsamındadır.
Kararda, kendini tanınmaz hale getirerek eylemde bulunmanın “nitelikli yağma” olduğuna dikkat çekilerek, yerel mahkemenin kararında hukuka aykırılık bulunmadığı kaydedildi.